Sosyal ve Mesleki Ortamlarda Kişisel Alanın Korunması ile İlgili Etik Kurallar

Kişisel alan terimi, genellikle, bir sosyal topluluk, aile veya çalışma ortamındaki iki insan arasındaki fiziksel mesafeyi belirtir. Kişisel alanınızı bedeniniz ile herhangi bir ilişki için etrafınızda oluşturduğunuz görünmez bir kalkan olarak düşünün. Kalkan mesafesi, kişiyi ne kadar iyi tanıdığınıza, o kişiyle olan ilişkinize veya iş yeri ve sosyal ortam şeklinize bağlı olarak değişir.

duygusal olgunluk

Kişisel Alanın Genel Kuralları

Davranış şekilleri, kültür ve yere göre değişir, bu nedenle kurallar evrensel değildir. Burada, sadece sosyal ve mesleki ortamlarda etik görgü kuralları olarak değiniyoruz. İşte bazı temel kurallar:

  • Hiç tanımadığınız bir kişiye fiziksel olarak dokunmayın. Kendisini iyi tanımadığınız sürece bir kişiden en az 3-4 m uzakta durun.
  • Niyetinizin ne olduğuna bakılmaksızın, insanlar çocukları konusunda haklı olarak hassastır; kimsenin çocuğuna dokunmayın ve konuşmaya kalkmayın.
  • Kalabalık olmayan bir salon veya tiyatroya girerseniz, sizinle bir sonraki kişi arasında fazladan bir yer bırakın.
  • Asla davet edilmedikçe bir ortamdaki masaya oturmayın ya da bir şeyler okumak için başkasının omzuna yaslanmayın.
  • Hiç kimsenin kişisel eşyalarını izinsiz kullanmayın.
  • Kolunuzu samimi olmadığınız birinin omzuna atmayın ya da kişiyi çok iyi tanıyorsan bile bunu iş ortamında yapmayın.
  • Kapıyı vurmadan bir odaya veya ofis girmeyin.
  • Bir kuyruğa dizilmiş insanların önünü kesmeyin.

Ofiste sınırları gözetmek, profesyonelliği korumak için önemlidir. Bununla birlikte, insanlarla yıllarca çalıştıktan sonra samimiyet bu genel kuralları bozabilir, ancak sizi tanımayan kişilerin gördüklerini yanlış anlayacağını unutmayın. Bu nedenle ofisteyken mesleki mesafeyi gözlemlemeli ve daha düzeyli jestler düzenlemelisiniz.

Yanıtla